Geçtiğimiz akşam, şehir merkezindeki altı katlı bir apartmanda yaşanan bir olay, sakinlerde büyük bir panik yarattı. Dairelerinden gelen seslerin nedenini merak eden apartman sakinleri, kısa sürede durumu daha ciddiye alarak binayı terk etme kararı aldılar. Bu olay, yapı güvenliği ve sismik riskler açısından önemli sorgulamalara kapı araladı.
Çoğunluğu ailelerden oluşan sakinler, akşam saatlerinde birbirine yakın bir zamanda konforlu ortamlarında dinlenirken aniden duydukları gürültülerle o anı unutulmaz hale getirdi. İlk başta ne olduğunu anlayamayan sakinler, seslerin giderek artmasıyla birlikte güvenliklerinin tehlikeye girdiğini hissetmeye başladılar. Sırasıyla dairelerde yaşayanlar, dışarı çıkma ihtiyacı hissetti. Olayı fark eden bir komşu, hızlıca apartman yöneticisini arayarak durumu bildirdi; yöneticinin ise hemen itfaiye ve emniyet güçlerini çağırmasıyla birlikte olaylar çığırından çıkmadı.
İtfaiye araçları ve polisler olay yerine kısa sürede ulaştı. Ekipler, apartman içerisinde yapılan kontroller sırasında kolonlardan gelen seslerin gerçekten de tehdit edici bir duruma sebep olabileceğini belirtti. Yapı denetiminden sorumlu mühendisler, kolonların fiziksel durumunu incelemek üzere binanın dış cephesinden çıkarak herhangi bir risk olup olmadığını görmek amacıyla yapı içerisine girdi. Binadaki sessiz bekleyişin ardından, uzman ekip bina içerisinde incelemelerine başladı. Apartman sakinleri dışarıda bekleyerek tahliye işleminin ne kadar süreceğini öğrenmeye çalıştılar.
Olayın ardından yapılan araştırmalarda, apartmanın inşaat tarihinin 20 yılı aşkın bir süre geriye gittiği tespit edildi. Eski bina yönetmeliklerine uygun yapılmadığı öne sürülen işçilik ve malzeme kalitesi kolonların zaman içinde zayıflamasına neden olmuştu. Yapı denetim ekipleri, bu durumu göz önünde bulundurarak binanın riskli kategoride olması gerektiğini vurguladılar. Şirketler ve güvenlik uzmanları, Hüseyin Sokak üzerinde bulunan bu gibi eski yapıların yeniden incelenmesi gerektiğini savunuyor.
Uzmanlar, apartmanların güvenliği açısından düzenli bakım ve denetimlerin ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, özellikle eski binalar için risk değerlendirmelerinin periyodik olarak yapılmasının önemini dile getirdiler. Günümüzde birçok eski yapıdaki kolon ve taşıyıcı sistemlerin, zamanla yer çekimine ve dış etkenlere karşı dayanıklılığını kaybettiği gözlemleniyor. Sakinleri olayın sonunda yaşadıkları korku dolu anları unutmayacaklarından emin. Bilinçli hareket eden apartman sakinleri, tahliye sırasında endişeleri sürdüğünden, yaşanan panik anlarının ardından sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da etkilenmiş durumda.
Yaşanan bu korku dolu anlar, yaşananların asıl sebebinin net bir şekilde belirlenmesi için oluşturulan raporların ışığında pek çok soru işareti bıraktı. Binanın ne zaman güvenli hale getirileceği ve yaşanan bu olayın ardından bina sakinleri için evlerinin ne derece güvenli olduğu gibi konular, şimdilik kesinlik kazanmış değil. Gelişmeler oldukça, Hükümet ve yerel yönetimler, bu tür olayların önüne geçmek adına alınacak önlemleri artıracaklarını belirtmekte. Sakinlerin en kısa sürede kendi evlerinin güvenli bir şekilde tekrar oturuma açılmasını umarak bekleyişleri sürerken, yaşanan hayal kırıklığının etkisi her geçen gün daha da hissediliyor.